×

Oktay Kalaycı Kimdir?

Oktay Kalaycı Kimdir?

Paylaş

Merhaba Oktay Bey, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

Merhaba, ben Oktay Kalaycı. 1968 yılında Ankara’da doğdum. İki kardeşiz, bir ben ve bir de abim var. Aslen Ankara Keçiörenliyim. 12-18 yaş arasında okul tiyatrolarında görev almayı çok severdim, ayrıca taklit yapmaktan da büyük keyif alırdım. Bu da arkadaşlarımın çok hoşuna giderdi. Güzel bir çocukluk geçirdim.

Gençlik yıllarınızda neler yaptınız?

Gençlik yıllarım oldukça hareketliydi. 1992 yılında özel radyolar açıldığında Türkiye’deki ilk spikerlerden biriydim. Özel radyoların kanunlaşması için dönemin başbakanı Tansu Çiller’e “Radyomu İstiyorum” sloganıyla büyük bir kitlesel protesto başlattım. Siyah kurdele eylemini organize eden kişiyim.

1992-2001 yılları arasında radyoculuk yaptım. Birçok radyoda genel yayın yönetmenliği, program yapımcılığı ve DJ’lik yaptım. En son Green Radyo’yu kurdum, ancak bazı imkansızlıklar nedeniyle bir buçuk yıl sonra kapatmak zorunda kaldık.

Gençlik yıllarınıza bakınca oldukça hareketli ve devrimci bir ruhunuz olduğunu söyleyebilir miyiz?

Kesinlikle doğru. Çok girişken ve aktif bir yapım vardı. O dönemin birçok ünlü sanatçısıyla bir araya gelip program yapma fırsatı buldum, hatta birçoğu ile dost oldum. İnandığım şeyleri başarmayı hedefleyen biriydim diyebilirim.

Peki, bu kadar başarı için bir eğitim de gerekli. Sizin eğitim durumunuz nedir?

Liseyi bitirdikten sonra mesleğimle alakalı ve kişisel gelişime katkı sağlayabileceğini düşünerek Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde halkla ilişkiler, beden dili, fonetik, retorik ve diksiyon eğitimi sertifikaları aldım.

Tiyatroya olan ilginizden bahsettiniz, ama sonrasında radyoculuk ve bugün de modellik ile ilgileniyorsunuz. Bu geçişin sebebi nedir?

Modelliğe daha var, modellik sonlara doğru.

Peki, soruyu sonraya saklayalım. Modelliğe kadar başka nelerle uğraştınız?

2001 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesi Halk Ekmek Fabrikası’na denetimci olarak girdim.

Denetimci? Radyoculuktan sonra? Alakası nedir?

Yaptığım programlardan dolayı belediyeden gelen bir teklif vardı. Denetimci olarak başladıktan sonra Ankara Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Bölümü’ne geçiş yaptım. Etkinliklerde sunum görevleri aldım. Bu görevimi 2006’ya kadar sürdürdüm.

Şimdi sorabilir miyim neden modellik diye?

Hayır (gülerek), daha oraya gelmedik. Bu saçlar boşuna ağarmadı. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden ayrıldıktan sonra evlendim ve 2008 yılında gurur duyduğum bir erkek evladım dünyaya geldi. 2010 yılında eşimden ayrıldım. Oğlumla beraber hayatımıza baba-oğul ilişkisinden çok arkadaş gibi devam ettik. Annemle birlikte Antalya’ya yerleştik.

Antalya’da ilk olarak siyasete adım attım. DYP Antalya İl Başkanlığı görevini yürüttüm. Dönemin Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Dönmez arkadaşımla bir YouTube kanalı kurarak Antalya’daki kamu kurumlarındaki yolsuzluklarla ilgili haberler yaptık.

Ortalığı karıştırdınız yani? (gülerek)

Evet, rehin alındık, tehdit edildik ama yılmadık. Antalya’da tiyatro aşkı beni bırakmadı. Aynı zamanda sinemaya da ilgi duymaya başladım. Hem tiyatro oyunları yazdım hem de sinema senaryoları kaleme aldım. Birçok tiyatro oyununu Antalya’da sahneleme fırsatım oldu.

Yazdığım ilk uzun metraj filmi Wilma Elles ve Yeşilçam’ın ünlü aktörlerinden Coşkun Göğen ile çektik.

Tecavüzcü Coşkun mu? Filmin konusunu merak ettim (gülerek).

Tahmin edildiği gibi değil. Film, “Dümbül Düdüklü Köy” adında bir köy durum komedisiydi. 22 gün içinde çektik ancak montajdan çıkamadan pandemi patladı. Film ne yazık ki elimizde kaldı. Daha sonra ufak tefek kısa film çalışmaları yaptım ve model menajerliğine yöneldim.

Sonunda modellik konusuna gelebildik. Neden modellik?

Bir erkek evladı sahibi olarak gençlerin kendilerine fiziksel ve kişisel gelişim anlamında değer vermesi beni mutlu ediyor. Gençlerin parkta veya bahçede kötü alışkanlıklara bulaşmasındansa, önlerindeki dikenleri temizlemek için bu girişime başladım.

Hiçbir ücret almadan, elimden geldiğince fotoğraf çekimlerini yapıp yarışmalara katılmalarına destek oldum. Bunun karşılığı kesinlikle maddi olmadı. Yeter ki gençler bir sanat dalıyla ilgilensin. Onların kendilerini ifade etmelerine yardımcı olabiliyorsam ne mutlu bana.

Ayrıca hayalim olan ilk ulusal model yarışmasını hayata geçirmek için çalışmalara başladım. Pandemi sonrası Antalya’dan Ankara’ya geri döndüm ve yaklaşık dört yıldır bu işle uğraşıyorum. Bunun yanında çeşitli yerel ve ulusal gazetelerde köşe yazarlığı yaptım. Merkezi Ankara’da bulunan bazı yardım dernekleri ve vakıflarda kültür ve sanat birim başkanı olarak görev yapıyorum.

Harika! Avrupa TV olarak çıktığınız bu yolda başarılar dileriz. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Bazı ailelere seslenmek istiyorum. Tiyatro, sinema ve modellik gibi alanlara yönelmek isteyen çocuklara önyargılı davranıp engel olmasınlar, aksine destek olsunlar. Onların üzerinden ellerini çekmesinler. Çocuklar kendilerini özgürce ifade edebilecekleri sanat dallarında ilerlesinler.

Peki, çok teşekkür ediyoruz ve size başarılar diliyoruz!

Haber bültenimize bedava kayıt olun

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

Yorum gönder